işte sair takara dan nağmeler.....:)

Ben seni hiç sevmedim ki;
Yorgun akşamlarda çaldığımız şarkıları sevdim,
Viraja giremeyen opel’e gülmeni,bir mustanga benzemeni sevdim.
Birde,birde polisleri sevdim.
Cumartesi akşamları gelip,pendik cepte durdular.

Ben seni hiç sevmedim ki:;
Beni yola çıkardığında,bağdat caddesini sevdim.
Kurşunlu benzini sevdim,beni kurşunlar vurduğunda,
Ağlamayı sevdim,altını vurduğumda,
Ve lpg’nin bittiğini anladığımda,
Yayan kalmayı sevdim.
Yanladığımız anları sevdim,seni her hatırladığımda,
Balata kokusunu,lastik dumanını sevdim.

Ben seni hiç sevmedim ki;
Ben seni 98 oktanlı benzini sever gibi sevdim,
Su gibi özledim,Temmuz güneşinde radyatör fanının sesini,
İnce yanak lastik gibi,
14 inç jant gibi,sevdim seni sevdiğimi,

Ben seni hiç sevmedim ki;
Takdığım jantları beğenmeyişini sevdim,
Polislerle konuşmanı,alayına sövmeni ,
Çevirmeyi atlatmanı sevdim...

Ben seni hiç sevmedim ki;
El freni çektiğim zamanlarda kayan yanaklarını,
Ve yatışını çoğu zaman virajlarda,
Yeni çıkan şarkılarla sokakları inletmeni sevdim.

Ben seni hiç sevmedim ki;
Çukura düşmüş ondört inç jant gibi düştüm ateşe,
Ben çevirmeleri sevdim,yanladığım zaman böyle işte,

Ben seni hiç sevmedim ki;
Bir gece bir Fairway indi esenkent’ten caddeye,
Bir gece evet bir gece şiir gibi bir egzost sesinde,
Alemin ortasında teybin son sesinde,
Buğusunda arka camın,zamansızlığında bir teklemenin.

Ben seni hiç sevmedim ki;
Parlayan yüzünde aynanın,ferahlatan gücüyle yan camın,
Korkutan yanıyla abarth’ın,
Radyatörün,açık hava filtresinin üstüne,tuttuğum kapı kolunun üstüne,
Hepsinin üstüne,senin üstüne;
Ben seni hiç sevmedim ki;
Kalkışta patinaja kalmanı sevdim,
Işıkları sevdim,durduğum zaman,
Ve durmanı sevdim 120 ile giderken zar zor,
Yinede sevdim seni el freni ile döndürmeyi,
Ve sevdim motoru hararet uğruna öldürürken,

BEN SENİ HİÇ SEVMEDİM Kİ;
BEN SEVDİM Mİ;
FAIRAWAY’IMI SEVDİĞİM GİBİ SEVERİM............

vallahi bıravo..
tebrik ederim güzel olmuş

çukura düşen 14" jant lafına harbiden bittim...

çok güzel olmuş valla...

Kutlarım.. süpper :gamer:

şu hatırlatıyormu sana birşey?

Ben seni hiç sevmedim ki,
Yorgun akşamlarda bağırttığımız şarkıları sevdim,
Viraja giremeyen M3'e gülmeni, bir CRX'e benzemeni sevdim,
Bir de polisleri sevdim,
Cumartesi akşamlarında gelip, Suadiye virajında durdular,
Ben seni hiç sevmedim ki.
Beni yola koduğunda caddeyi sevdim,
Kurşunlu benzini sevdim, beni vurduğunda,
Ağlamayı sevdim, subablar vurduğunda,
Benzinin bittiğini anladığımda,
Yayan kalmamı sevdim,
Yanladığımı sevdim, seni her hatırladığımda,
98 oktanı sever gibi sevdim, sensizliği,
Su gibi özledim Temmuz güneşinde fanın sesini,
İnce yanak lastik gibi,
Onyedi inç jant gibi, sevdim seni sevdiğimi,
Ben seni hiç sevmedim ki.
Taktığım jantları beğenmeyişini sevdim,
Polislerle konuşmanı, çevirmeyi hatırlatmanı,
Üç yirmibeşin bir adının da E30 olmadığını,
El freni çektiğim zaman kayan yanaklarımı,
Ve yatışımı döndüğüm zaman,
Sakız satan çocukları, yeni çıkan şarkıları,
Her kalktığımda kazanan yanlarımı sevdim,
Çukura düşmüş onyedi inç jant gibi düştüm ateşe,
Ben çevirmeyi sevdim, yanladığım zaman böyle işte,
Ben seni hiç sevmedim ki.
Bir gece bir Broadway indi Ethemefendiden caddeye,
Bir gece bir şiir gibi egzos sesinde,
Alemin ortasında, blow-off sesinde,
Buğusunda arka camın, zamansızlığında bir teklemenin,
Parlayan yüzünde aynanın, ferahlatan gücüyle yan camın,
Korkutan yanıyla abarth'ın,
Radyatörün, intercoolerın ve turbonun üstüne,
Filitrenin üstüne, tutunduğum kapı kolunun üstüne,
Koltuğun üstüne, senin üstüne,
Hepsinin üstüne, hep senin üstüne,
Ben seni hiç sevmedim ki.
Kalktığım zaman, patinajana kalmamı sevdim,
Işıkları sevdim, durduğum zaman,
Durmamı sevmedim,
Korkuyordum istop ekmekten,
Yine de sevdim döndürmeyi,
Selektör yaparken seni götüren taksinin arkasından,
Termostat ilk açtığı zaman,
Hararetin ne güzel olduğunu sevdim,
Motoru öldürdüğüm zaman.
Ben seni hiç sevmedim ki.
Yorgun akşamlarda bağırttığımız şarkıları sevdim,
Viraja giremeyen M3'e gülmeni, bir CRX'e benzemeni sevdim,
Bir de polisleri sevdim,
Cumartesi akşamlarında gelip, Suadiye virajında durdular.
Ben seni hiç sevmedim ki.
Taktığım jantları beğenmeyişini sevdim,
Polislerle konuşmanı, çevirmeyi hatırlatmanı,
Üçyirmibeşin bir adının da E30 olmadığını,
Kalktığım zaman kazanan yanlarımı sevdim,
El freni çektiğim zaman kayan yanaklarımı,
Ve yatışımı döndüğüm zaman,
Sakız satan çocukları, yeni çıkan şarkıları,
Her kalktığımda kazanan yanlarımı sevdim,
Çukura düşmüş onyedi inç jant gibi düştüm ateşe,
Ben çevirmeyi sevdim, içtiğim zaman böyle işte,
Ben seni hiç sevmedim ki,
Ben sevdim mi;
Broadway'imi sevdiğim gibi severim
34 MSL 73..

çok sevdigim bir abimin yaptıgı arabaydı bu. cok severdi r9 unu. kim bilir kim giriyor bunla virajlara

evet kendi uyarlamam. bunun sahibinide tanıyoruz. o broadway in sahibini... kafana takma. telif hakkı istemez o abi.....

ok birşey demiyorum kardeş, takıl

Orjinali hoşuma gitti

MSL 73 ile MSL'ler sonuç buluyordu desenize.

işte son şiirim. bu şiirin ilhamı geçtiğimiz hafta recep ivedik te aklıma geldi. sinemadan çıkar çıkmaz yazmaya başladım...


KOD ADI R9

sürünce anlıyorum:ben seninle yaşıyorum;

gün birden bire kaç kez özlüyorum
gidince anlıyorum,tesisatını beğeniyorum.
ekzosun benim gibi kokunu içime istiyorum.

birden bire hayatımın tümü oldun.
ben senin manyağın oldum.
gidersen bir gün biri üzülür çok
hayatımın tümü oldun
sahilde pejoyada nasıl koydun
gidersen bir gün biri mahvolur çok
adı lazım değil kod adı r9

ford focus gibisin karlık takmak istiyorum.
jantlarını parlatıp,dipgaz gitmek istiyorum.
asaletinin bedeli, çok yendiğin var belli.
hem biraz deli azdan çokda rallici
adı lazım değil kod adı r9

birden bire hayatımın tümü oldun
mahallede bir yıldız gibi doğdun
gidersen dipgaz biri üzülür çok..
hayatımın tümü oldun
çift yakıt deponla ağzına kadar doydun
gidersen bir gün biri üzülür çok
adı lazım değil kod adı r9


yorumları bekliyorum

Güzel.

iyice aşmışınız olayı şiir falan maşallah güzel omuş..

temmuz sıcaındakiradyatör fanınınsesine hasta oldum takara cokgüsel yazmıssın helal olsun